Biyolojisi

turnalar.biyolojisi

Fotoğraf: Barış Görgün

Turnalar iri yapılı ve uzun boylu kuşlardır. Dünyada uçabilen kuşlar arasında en uzun boylu olanları turnalardır. Arazide boyutları ile rahatlıkla fark edilebilirler. Sarus turnasının (Grus antigone) boyu 2 metreyi bulabilmektedir. Avrasya turnası, ıslak çayırlık ve sulak alanlara uyum sağlamıştır. Uzun boyunları, gagaları ve geniş ayakları tamamen bu uyum yeteneğinin göstergeleridir. Telli turna ise daha kısa ayak parmakları ve gagası ile çayırlara uyum sağlamıştır. Turnaların gözlerinin arkasında genellikle kırmızı lekeler bulunmaktadır. Ülkemizde bulunan Anadolu dağ turnasında (Grus grus archibaldi) bu leke bulunmamaktadır.

Turna yavruları kahverengidir. Yavruların bacakları gelişimini altı haftada tamamlar. Bacak gelişimini takiben daha hızlı bir şekilde kanat gelişimi izler.

Turnalar üreme dönemlerinde diğer bireylerden ayrı yaşarken, üreme dışı dönemde sosyal davranışlar sergilerler. Tüm turnalar temelde yaşam alanlarında gece ve gündüz göçü yaparlar. Gün içerisinde beslenir, dinlenir, temizlenir, yavruları ile ilgilenir (üreme döneminde), diğer bireyler ile sosyalleşirler (kışlama döneminde). Geceleri, üreme döneminde ise yuvalarının yakınında yumurta ve yavrularını korumak için beklerken, kışlama döneminde ise daha yüksek yerlerde atalarından öğrendikleri tüneme bölgelerinde büyük gruplar halinde gecelerler. Turnalar geceleri tek ayaklarının üzerinde kafaları içeri çekilmiş ve omzunun üzerine konulmuş şekilde tünerler.
Şafakla birlikte uyanan turnalar esner, temizlenir, su içer, beslenir ve güne başlarlar. Yapılan araştırmalar turnaların 90 civarında farklı sosyalleşme hareketi sergilediklerini göstermiştir.

Turnaların sosyal davranışları görsel bir şölen gibidir. Sosyalleşirlerken görselliğin yanı sıra seslerini de kullanırlar. Kafalarında bulunan kırmızı lekeyi ve lekeye bağlı kasları sıkıp bırakarak kur yapma ve iletişim aracı olarak kullanırlar. Kaslar sıkılaştığında kırmızının tonu daha koyu bir renk alırken, serbest bırakıldığında kırçıllı pembe gibi görünür.

Turna davranışları arasında kuşkusuz en çok bilinen ve beğenileni turna dansıdır. Dans kur amaçlı yapıldığı gibi, küçük yaşlarda fiziksel gelişimin tamamlanması için yapılır. Turnalar gergin olduklarında da dans ederler. Yapılan çalışmalar, en çok dans eden turnaların eşleri olmayan ergin turnalar olduğunu göstermiştir.

Turnalar dışarıdan bir uyarıya tepki vermek istedikleri zaman dik bir konum alıp sert bir şekilde tehdidin üzerine yürürler.

Turnalar birbirleri ile iletişim kurabilmek amacıyla zor duyulan zayıf seslerden, yüksek oktavlı trompet benzeri seslere kadar geniş bir yelpazede ses kullanırlar. Türlere göre sesin kalınlığı ve tonu farklılık gösterir.

Ses dağarcığına yeni kelimelerin eklenmesi 1. yaştan itibaren başlar. Yumurtadan yeni çıkan civcivler yalnızca yer bildirme ve yemek isteme seslerini kullanırken, genç bireyler alarm sesleri ve havalanmaya hazırlanma gibi yeni sesleri çıkarırlar. 2. yaştan itibaren ise üreme öncesi çağrı seslerini kullanmaya başlarlar. Üreme öncesinde kursaklar şişirilerek ahenk sesleri çıkarılır.

Her ne kadar bazı turna türleri diğer türlere göre besin seçimi konusunda daha özelleşmişlerse de genel olarak besin konusunda fırsatçı olup, geniş bir hayvan ve bitki yelpazesi ile beslenirler. Yüksek bölgelerde beslenenler genellikle tohum, yaprak, meyve, yemiş, kurt, salyangoz, böcek, çekirge, yılan, küçük memeliler ve hata küçük kuşlar ile beslenirken; sulak alanlarda beslenen turnalar genellikle kök (rizom), tohum, su içi bitkilerin gövdeleri ve yaprakları, yumuşakçalar, eklem bacaklılar, küçük balıklar ve kurbağaları tercih ederler. Turnalar üreme ve üreme dışı dönemlerde beslenme stratejilerini değiştirebilecek güçlü bir uyum yeteneğine sahiptirler.

Yaşam döngüsü

Yumurta bırakma dönemi güneydeki üreme bölgelerinde 3 hafta daha önce olabilmekle birlikte genelde Nisan sonu Mayıs başıdır. Çoğunlukla 2 yumurta bırakılır, nadiren 1 ya da 3 olabilir. Çiftler dönüşümlü olarak 30 günlük kuluçka zamanını tamamlar. Haziran ayı başına kadar süren kuluçkanın ardından yavruların palazlanma dönemi başlar. 65-70 gün süren palazlanma süresinde yavrular uçabilir duruma gelir. Temmuz sonunda turnalar hareket etmeye başlarlar. Eylül ayına kadar büyük gruplar halinde göç olmaz. Ekim - Mart aylarını kışlama bölgelerinde geçirirler. Mart ayından sonra üreme bölgelerine doğru harekete geçerler.

turnalar.biyolojisi2

Fotoğraf: Soner Sabırlı

Beslenme:

Turna üreme dönemi hayvansal besin ağırlıklı beslense de omnivordur. Bitkisel besinleri bitki kökleri, yaprakları, meyveleri ve tohumları, çeşitli yabani otlar ve tahıl bitkilerinden oluşur. Hayvansal besinleri çoğunlukla böcekler ve solucanlar gibi küçük omurgasızlardan oluşur. Daha nadiren olsa da kertenkeleler, kurbağalar, yılanlar, küçük memeliler, balıklar, kuş yumurtaları ve yavruları omurgalı canlılarla da beslenirler. Üreme döneminde protein ihtiyacı daha fazla olduğu için hayvansal besin ağırlıklı beslenirler, kışın bitkisel besinlere yönelirler.

Üreme:
Ilıman orman bölgeleri içinde bulunan bataklıklar, sazlık çayırlar ve diğer sulak alanlarda yuvalar. Doğal koşullar altında büyük, izole yuvalama bölgelerini tercih etse de bazı yoğun ekili alanlarda daha küçük ve daha az vahşi alanları kullanmaya da uyum sağladığı gözlenmiştir.
Üreme habitatı genellikle sulakalanların kenarında bulunan korunaklı bölgelerdir. Yuvanın yapıldığı habitat değişebilmekle birlikte ortak özellik bir sulakalan habitatının kıyısında bulunması ve yuvanın yırtıcıların kolay ulaşamayacağı bir yerde bulunmasıdır.

Yumurta bırakma dönemi güneydeki üreme bölgelerinde 3 hafta daha önce olabilmekle birlikte genelde Nisan sonu Mayıs başıdır. Çoğunlukla 2 yumurta bırakılır, nadiren 1 ya da 3 olabilir. Çiftler dönüşümlü olarak 30 günlük kuluçka zamanını tamamlar. Haziran ayı başına kadar süren kuluçkanın ardından yavruların palazlanma dönemi başlar. 65-70 gün süren palazlanma süresinde yavrular uçabilir duruma gelir.

Yavrular ergenliğe ulaştıktan sonra hemen üremeye başlamazlar. Göç edip üreme alanlarına gelseler de yeterli erişkinliğe ve baskınlığa ulaşmadan belli bir süre gruplar halinde yazı geçirirler. Bu davranışa yazlama denir. Aralarından uygun yaşa gelenler kendilerine bir eş bulup üreme denemeleri yaparak gelecek yıllar için alıştırma yaparlar. Bu yeni çiftler üreme dönemi boyunca beraber dolaşıp beslenirler.

Ergenlik döneminde sosyal olsalar da, leylekler ve balıkçılların aksine üremeleri sırasında koloniler oluşturmazlar, her çift kendi oluşturduğu yuva alanını savunur. Özellikle üreyen çiftlerin savunak alanlarını saldırgan bir şekilde savundukları ve yuvaların birbirine 3 km.den yakın mesafede olmadığı gözlenmiştir.

Bu bulgunun arazi çalışmalarında elde edilen verilerle de örtüştüğü görülmektedir. Küçük alanlarda yakın bölgelerde yazlayan ergen bireyler olsa da genellikle birden fazla çiftin üremediği gözlenmektedir.

Turna insan faaliyeti bulunan alanlardan sıkça yararlansa da genellikle insanlara çok yakın mesafede olmayı tercih etmeyen bir kuştur. Üreme döneminde verilen rahatsızlıkların üreme başarısını düşürdüğü bilinmektedir.

Araç çubuğuna atla